Kâinat üzerinde yaşayan bütün canlılar için iletişim aracı dildir. Dünya var olalı beri akla gelen ve kullanılan her türlü iletişim kanallarının temelinde dil bulunmaktadır. Bu sayede eskiden beri insanlar birbiriyle iletişim kurmuş, anlaşmış, anlatmış ve her türlü milli, medeni, örfi adetlerini geleceğe dil sayesinde taşımıştır. Dil soyut olduğu kadar anlaşılır olmuş ve o ölçüde insanlar birbirlerini rahat anlamışlar ve birçok mesele bu sayede kolayca çözülebilmiştir. Her ne zaman ki bir millete ait olan dil farklı terimler, yabancı kelimeler ve o dile ait olmayan sözlerle karıştığı zaman dilin yozlaşmasının önü açılmış ve insanlar arasındaki iletişimsizliğin temeli atılmıştır. Bu yozlaşmayı birçok sebebe bağlamak mümkündür. Bunların en önemlilerinden olan teknolojik gelişmeler insanların hem iletişim kanallarını değiştirmiş hem de Türkçe özelinde birçok olumsuz etkiler ortaya çıkarmıştır. Hayatı kolaylaştırmada büyük faydası olan teknolojik gelişmelerin bu konudaki olumsuz etkileri sadece Türkçe için değil dünya dilleri için de aynıdır.

Dil üzerinde teknolojinin olumsuz etkileri daha çok iletişim araçları üzerinde gerçekleşen teknolojik gelişmeler sebebiyle olmaktadır. Türkiye’de telefon, telgraf, mektup, radyo vb. klasik iletişim araçlarına daha sonraları televizyon, cep telefonu eklenmiştir. Özellikle 2000’li yıllardan sonra ise internet kullanımının yaygınlaşmasıyla sosyal medya ve mesajlaşma uygulamalarının yaygınlaşması iletişim konusunda büyük kolaylıklar getirmiştir. Bununla birlikte özellikle dil üzerinde bu teknolojik gelişmelerin büyük olumsuz etkileri ortaya çıkmıştır. Bu bağlamda özellikle gençler arasında yaygın olan sosyal medya alışkanlığı Türkçe’nin bozuk kullanılmasının en büyük sebeplerinden sayılmaktadır.(Karahisar, 2013).

Teknoloji’nin Türkçe üzerindeki en önemli olumsuz etkilerinin başında Türkçe’nin yanlış kullanılması gelmektedir. Sosyal medya, televizyon, mesajlaşma uygulamaları vb. alanların tamamında Türkçe kelimelerin dışında birçok yabancı kelime kullanılmakta, teknolojik terimler Türkçe ’ye girmekte ve birçok Türkçe kelime kısaltılarak kullanılmaktadır. Bu anlık bir iletişim hatası gibi gözükse de zaman geçtikçe günlük konuşulan dile yerleşmekte ve Türkçe’nin yozlaşmasına sebep olmaktadır. Diğer taraftan toplum içerisinde ön planda olma kaygısıyla kelimelerin aslından farklı kullanılması, cümle düzeninin değiştirilmesi, atasözü ve deyimlerin espri malzemesi olarak farklı şekillerde söylenmesi teknolojinin Türkçe üzerindeki olumsuz etkileri olarak gösterilebilir. Yine televizyonda yayınlanan dizilerde kullanılan Türkçe’nin de bozuk olması o diziyi izleyen milyonlarca insan üzerinde olumsuz etki uyandırmaktadır. (Ayduttu, 2011)

Bir diğer önemli sorun ise alfabemizde kullanılan birçok harfin bu iletişim araçları sebebiyle yok sayılmasıdır. “Ç, Ğ, Ş, Ü, Ö gibi harflerin özellikle teknolojik cihazlarda kullanılmaması bu harflerin kullanıldığı binlerce kelimeyi de değişime uğratmaktadır. Yine mesajlaşma uygulamaları üzerinden kurulan iletişimlerde birçok kelimenin kısaltılarak yazılması da Türkçe’nin zenginliğine darbe vurulması anlamına gelmektedir. Özellikle İngilizce kelimelerin bu gibi uygulamalar ile Türkçe içerisinde yaygınlaşması melez bir dilin, Milli kültürden uzak bir dilin oluşmasına sebep olmaktadır. Hatta bazı TV kanallarının CNN, FOX, SHOW vb. Türkçe ile alakası olmayan kelimelerle isimlendirilmesi bu uzaklaşmayı daha da derinleştirmektedir. Bu şekilde birbirine özenmek yoluyla yayılan Türkçe’nin bilinçsiz ve aslından farklı kullanılması yabancı ve anlamsız kelimelerin Türkçe içinde yaygınlaşmasına sebep olmaktadır.(Öner, 2006) yine günümüzde teknoloji sayesinde insan yaşamını kolaylaştıran birçok marka isminin yabancı kökenli olması ve hatta Türk markalarının da yabancı isimler kullanması bu kelimelerin Türkçe’ ye yerleşmesine neden olmaktadır. PHILIPS, XİAMO, APPLE, HUAWEİ, SAMSUNG, LG, ACER vb. en çok tercih edilen teknoloji markalarının bu isimleri günlük konuşma dilinde çok fazla kullanılmaktadır.

Yabancı kökenli kelimelerin Türkçe içinde yaygınlaşması konuşma diliyle birlikte Türk yazı dilinin de bozulmasına sebep olmaktadır. Bir dilin zenginliğinin ölçüldüğü kelime dağarcığı bu yabancı kelimelerle daralmakta ve buna bağlı olarak insanlar arasında ve özellikle kuşaklar arasında önemli ölçüde iletişimsizlik ortaya çıkmaktadır.(Akalın, 2003). Bu durumu teknoloji üzerinden açıklayacak olursak; nasıl ki bir bilgisayar sistemi içerisine virüs girdiğinde her türlü bilgi, belge ve sistem çalışmaz ve sıkıntılı bir duruma düşüyorsa bu tarz kelimelerin Türkçe sistemi içerisinde yer alması aynı şekilde Türkçe’nin zenginliğine ve anlaşılırlığına darbe vurmaktadır. Bu kelimeleri aynen oldukları gibi günlük konuşma diline veya yazı diline almak Türkçe karşılıklarını kullanmamak Türkçe’nin yabancı kelimelerle dolup taşması demektir ki bu da bir dilin yapısının bozulması için yeterli bir sebeptir (Tosun, 2005).

Türkçe’nin teknolojinin gelişmesiyle farklı kelimelerle imtihanı her alanda da kendini göstermektedir. Eğitim, teknoloji, ekonomi, kültürel ve sosyal çerçeve düşünüldüğünde internetin yaygın olması bu alanlarda kullanılan kelimelerin geniş toplum kitlelerine kolayca ulaşmasını sağlamaktadır. Kullanılan kelimelerin Türkçe’yle özdeşleşmemiş, yabancı, kısaltılmış vb. teknolojik kelimeler olması bu geniş kitlede Türkçe’nin kolayca bozulmasına sebebiyet vermektedir (Taşkın, 2004). Bu durum Türkçe’nin sadece konuşma ve yazma dilinde değil, harf, ses, şekil ve cümle dizimi açısından da bozulmasına yol açmaktadır.(Akalın, 2000)

Teknolojik gelişmelerin Türkçe üzerindeki bütün bu olumsuz etkileri göz önüne alındığında bu konuda bazı önlemlerin alınması bugünkü nesil ile gelecek nesiller arasındaki bağın kuvvetlendirilmesi açısından önemlidir. Bu sebeple yine teknoloji sayesinde farklı ülkelerin kültürlerinin daha zayıf kültürleri etkisi altına alması teknolojik gelişmelerin bir diğer olumsuz sonucu olarak dikkat çekmektedir. Art niyetli olduğunda büyük yıkımlara yol açan bu kültür erozyonu sadece teknolojinin gelişmesi, insan yaşantısının kolaylaşması ve bilim yönünden ilerlemek için olursa olumlu sonuçlar verebilmektedir. Diğer türlü milletlerin diline, kültürüne, sosyal yaşantısına verdikleri zararlar Türkçe başta olmak üzere diğer dünya dilleri üzerinde yıkıcı etkilere sebep olmaktadır. Bu sebeple Türkçe’nin kullanım kurallarının muhafaza edilmesi, günlük konuşma ve yazma dilinde kullanılan kelimelerin teknolojik etkilerden uzak tutulması belirtilen alanların hemen hepsinde dil konusundaki olumsuzlukları ortadan kaldıracaktır. Bu sayede gelecek nesiller korunmuş bir Türkçe, gelişmiş bir kültür ve yabancı etkilerden uzak bir memlekete kavuşma imkanına sahip olacaklardır. (Çağlak, 2003)

Bunun için bu konuda bazı önlemlerin alınmasının açık olduğu bellidir. Bu sebeple ilk olarak eğitim sisteminin ilköğretimden başlayarak Türkçe eğitimine önem verilmesi gerekmektedir. Yeni nesillere sağlam bir Türkçe eğitimi vermek Türkçe’nin ömrünü bir kuşak daha uzatacağı gibi yabancı kelimelerin boyunduruğundan da mümkün olduğu kadar uzak tutacaktır. Bu eğitimlerin ilk kaynağının aile olması yeni nesillerin geçmiş kuşakla ve kendilerinden sonra gelen nesille daha sağlam bir bağ kurmalarını sağlayacaktır.

 Diğer taraftan günümüzde cadde sokakta görülen birçok firmanın, dükkânın ismi Türkçe ile uzaktan yakından alakası olmayan isimlerdir. Bu konuda gerekli yasal düzenlemeler yapılmalı ve Türkçe yasalarla korunma altına alınmalıdır. Okullarda eğitim dilinin Türkçe olması devlet ve özel okul ayrımı yapılmadan karara bağlanmalıdır. Yine hem görsel hem de sosyal medyada Türkçe’nin düzgün kullanımı konusunda farkındalık oluşturulmalı ve bu mecralar dikkatle takip edilmelidir. Özellikle TV dizilerinin milyonlara hitap etme potansiyeli bulunduğundan buralardaki Türkçe kullanımının daha düzgün, bilinçli bir şekilde yapılması, Türkçe’nin zarar göreceği şekilde bir dil kullanımından kaçınılmalıdır. Bu durum devlet kurumları tarafından da takip edilmelidir.

Sonuç olarak teknolojik gelişmeler durmayacaktır ve insan yaşamının vaz geçilmezi olmaya devam edecektir. Yine her yerde, evde, telefonda internet kullanımı daha da yaygınlaşacak ve internet gelecekte bugünden daha fazla iletişim aracı olarak kullanılacaktır. Bu yüzden bu gelişmelerin Türkçe üzerindeki olumsuz etkilerini en aza indirmek gerekmektedir. Kolay olmayacağı gibi kontrol edilmesi de zor olan bu durumdan ancak yeni nesillerin bilinçli bir şekilde yetiştirilmesiyle çıkılacaktır. Teknolojiye uzak olmayan onu gerektiği yerde, gerektiği kadar kullanma bilincine sahip bir toplum kendi dilini de bu gelişmelerin olumsuz etkilerinden kolayca koruyabilecektir. Bu yüzden konuşurken, mesajlaşırken, TV’de sosyal medyada paylaşım yaparken iletişim eksikliğine, hatasına ve Türkçe’ ye zarar verecek kelimelerin kullanılmamasına dikkat etmek gerekiyor. Çünkü dil insanın en kutsal varlığıdır. (Ergin, 1995) ona saygı duyması, sevmesi, bilinçli bir şekilde koruması gerekmektedir. Bu koruma ise onu kendi kurallarına uygun, kendi kelimeleriyle kullanmaktan geçmektedir. Bu şekilde korunmuş olan bir dil hem zenginliğini muhafaza edecek hem de diğer diller karşısında üstünlüğünü daha kolay kabul ettirecektir. Milli benliğin ve kültürün korunmasında en önemli unsur olan dilin korunması bu çerçevede büyük önem arz etmektedir. Bu şuurun Türkçeyi ana dili olarak kullanan her bireye aşılanması gerekmektedir. Diğer türlü Türkçe teknolojik gelişmeler, ekonomik kaygılar, özenticilik, popüler kültüre uyum sağlama gibi kaygılarla oldukça yıpranacak ve bir iletişim dili olmaktan çok yabancı kelimelerin bol olduğu melez bir dile dönüşecektir. Bu da Türkçe’nin geleceği için kaygı verici bir durumdur.

 

KAYNAKÇA

Akalın, Ş.H. (30 Mart 2000). Bilişim Çağı ve Türkçenin Sorunları. 2000 Yılında Türk Dilinin Sorunları Toplantısında sunulmuş bildiri, İstanbul Üniversitesi, İstanbul.

Ayduttu, S. (2011). "Dizilerin Türk Diline Olumsuz Etkileri". Uluslararası Sosyal ve Ekonomik Bilimler Dergisi. 1(1): 31-34.

Çağlak, E. (2003). "Kitle İletişim Araçlarında Türkçe'nin Yanlış Kullanımı". İstanbul Ticaret Üniversitesi Dergisi. 4(12): 129-136.

Ergin, M. (1995). Türk dili. İstanbul: Bayrak Yayınları.

Karahisar, T. (2013). "Dijital Nesil, Dijital İletişim ve Dijitalleşen (!) Türkçe". Online Academic Journal of Information Technology. 4(12): 71-83.

Öner, T. (2006). Bilişimde Özenli Türkçenin Önemi. Bilişim ve Bilgisayar Mühendisliği Dergisi, 1 (1), İstanbul.

Taşkın, G. (11-13 Şubat 2004). Bilişim Türkçesi. Akademik Bilişim Konferansında sunulmuş bildiri, Karadeniz Teknik Üniversitesi, Trabzon.

Tosun, C. (2005). Dil Zenginliği, Yozlaşma ve Türkçe. Journal of Language and Linguistic Studies, 1 (2), 136-153.