Türkiye’de eğitim harcamaları 2019 yılında 2018 yılına oranla yüzde 18,2 artarken, 259 milyar 220 milyon TL olarak açıklandı. Devlet kurumları en büyük eğitim harcamasını ise yükseköğretime yaptığı kaydedildi.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerinden elde edilen bilgilere göre, 2019 yılı eğitim harcamalarını belli oldu. Böylelikle Türkiye’de eğitim harcamaları 2019 yılında 2018 yılına oranla yüzde 18,2 artarken, 259 milyar 220 milyon TL olarak açıklandı. Devlet kurumları en büyük eğitim harcamasını ise yükseköğretime yaptığı kaydedildi. Öğrenci başına yapılan eğitim harcaması ise 11 bin 769 TL olarak gerçekleşti.

Devlet kurumları en büyük eğitim harcamasını yükseköğretime yaptı

Eğitim harcamaları hizmet sunucularına göre değerlendirildiğinde; Devlet kurumlarınca yapılan harcamaların %30,3'ünü yükseköğretim, %24,9'unu ortaöğretim oluşturdu. Özel kurumlarca yapılan harcamaların ise %38,4'ü ortaöğretime, %36,8'i yükseköğretime yapıldı.


Eğitim harcamalarının %74,0'ı devlet tarafından finanse edildi

Türkiye'de 2019 yılında yapılan eğitim harcamalarının %74,0'ı devlet tarafından finanse edildi. Eğitim harcamaları içerisinde hanehalklarının yaptığı harcamaların payı ise %20,8 oldu.


Eğitim harcamalarının geçen yıllara göre artış göstermesi, nitelikli eğitim imkanının toplumun geniş kesimlerine ulaşması anlamında pozitif bir etkinin doğrudan göstergesi olmamakla birlikte olumlu karşılanabilir. Ancak özellikle pandemi döneminde uzaktan eğitim koşullarının iyileştirilmesi, öğrencilere gerekli teknolojik alt yapıların sunulması için bir takım girişimlerin başlaması adına umut verici. Eğitime erişim anlamında her türlü eşitsizliğin bertaraf edilmesi ve kaliteli bir eğitim atmosferinin temin edilmesi için hem niceliksel hem de niteliksel bir artışın söz konusu olması gerekmektedir.


İyi bir eğitim sisteminin olmazsa olmaz yapı taşlarından öğretmenlerin yaşam ve ekonomik şartlarının iyileştirilmesi başta olmak üzere modern eğitim imkanlarının yurdumuzun her bölgesinde çocuk ve gençlerimizin tümüne ulaştırılması en büyük temennimiz.


Eğitim'de kaliteyi belirleyen tek unsur elbette ekonomik kaynaklar değil. OECD ve Dünya Ekonomik Forumu gibi bu konuda bağımsız araştırmalar yapan kuruluşların dikkat çektiği bir çok oran mevcut. Öğrencilerin kendi ana dillerinde anlama kapasiteleri, çocuk ve gençlerin okullaşma düzeyleri gibi farklı parametreler söz konusu. Kapsamlı bir eğitim reformu ve istikrarlı eğitim politikaları bu parametrelerdeki iyileşmeleri sağlayabilecek yegane etkendir.